The Wall Street Journal’den Türk silahlarına övgü: Türkiye 20 yılda savunma sanayide küresel bir güç haline geldi

0
118

The Wall Street Journal'den Türk silahlarına övgü: Türkiye 20 yılda savunma sanayide küresel bir güç haline geldi

Türkiye’de üretilen silahların başarısı Ukrayna-Rusya savaşının seyrini değiştirmesinin ardından tüm dünyada art arda uluslararası basının manşetlerinden yer aldı. Bayraktar TB2 droneları Rusları Kiev’den püskürtürken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski Türk bir şirket tarafından yapılan zırhıyla korkusuzca çatışma alanlarında boy gösterdi. The Wll Street Journal, Türkiye’nin son 20 yılda silah üretiminde küresel bir güç haline geldiğini belirterek, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye’nin yirmi yıldır silah üreten bir güç merkezi olma projesi meyvelerini vermeye başlıyor” yorumunu yaptı.

Dünyanın en saygın gazetelerinden biri olan The Wll Street Journal, Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’yi küresel bir güç haline getirme çabasından ve Türk şiketlerinin başarısından övgüyle bahsetti. Gazetenin muhabiri Jared Malsin, yazısına şöyle başladı: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye’nin yirmi yıldır silah üreten bir güç merkezi olma projesi meyvelerini vermeye başlıyor. Türkiye’nin düşük maliyetli insansız hava araçları, Ukrayna’nın Rus işgaline karşı savaşında güç dengesini değiştirmeye yardımcı oldu ve dünyadaki çatışmaları dönüştürmeye devam ediyor.”
Türkiye,  Filipinler’e helikopter, Pakistan’a bir deniz korveti ve Kenya’ya zırhlı araç ihraç ediyor. Rakibi Yunanistan ile rekabet edebilmek için donanmasını kuran Türkiye,10 farklı ülkeye devriye botları satıyor. Türkiye, ABD’ye ve diğer yabancı askeri tedarikçilere olan bağımlılığı azaltmak için 2002’den itibaren savunma sanayisine  yılda 60 milyar dolar yatırım yaptı. Özel savunma sanayisinin hacmi 2002’de 1 milyar dolardan 2020’de1 milyar dolara çıktı.
Malsin, silah anlaşmalarının, diğer ülkeler ile ilişkiler kurmak ve Türkiye’nin  küresel hedeflerini ilerletmek için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politika araçlarından biri haline geldiğini yazdı. Bununla birlikte Türkiye, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin silah ihiyacının 2000’lerin başında sadece yüzde 30’unu karşılarak, şu anda yüzde 70’ini kendi kendine karşılıyor. Yetkililer ve yöneticiler, Bayraktar TB-2 dronelarının başarısına dayanarak, Türkiye’nin insansız kara, deniz ve sualtı araçları da dahil olmak üzere diğer droneların ana tedarikçisi olmak istediğini söylüyor.
Malsin’e bir röportaj veren Türkiye Savunma Sanayii Kurumu Başkanı İsmail Demir, “Geleneksel şeylerin bazı sınırları olduğu açık. Yeni ve ticari bir şeyler aramamız gerekiyor. Teknolojimizin hava araçlarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini düşündük. Karada ve denizde de güçlü silahlarımız olmalı” diye konuştu. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre Türkiye, 2017 ile 2021 yılları arasında silah ihracatında İsrail ve İsviçre’nin arkasında, Ukrayna ve İsveç’in önünde 12. sırada yer aldı. Türkiye’nin sanayisi ABD, Rusya ve Fransa gibi silah satan devlerle karşılaştırıldığında hala küçük, ancak 2001’de 36. sırada yer aldığından beri yeni bir aşamaya sıçradı.
Diğer taraftan, Türkiye, jet avcı uçakları gibi büyük kalemler için  için hala yabancı tedarikçilere bağımlı. Türkiye’nin 2017 yılında Rusya’nın S-400 hava savunma sistemini satın alma kararı, ABD’nin Demir’e yaptırım uygulamasına ve Türkiye’yi gelişmiş F-35 programından çıkarmasına neden oldu. Türkiye şu anda Biden yönetimiyle, F-35’e olası bir alternatif olan yeni bir F-16 filosu satın almak için bir anlaşma üzerinde müzakere ediyor.
Demir, dış yaptırımların askeri bağımsızlık için baskıya aciliyet kattığını söyledi. Demir, “Yüzde 100 bağımsız olmaya çalışmanın mümkün ve mantıklı bir şey olmadığını biliyoruz. Buradaki anahtar, ne zaman olursa olsun ulusal çıkarlarımızı korumamız gerektiğidir” diye konuştu.
Malsin’in belirttiğine göre, Türkiye’nin savunma sektörü, Çin gibi devlerle karşılaştırıldığında küçük kalsa da, son çatışmalarda insansız hava araçlarının etkisi nedeniyle büyük bir etkiye sahip. Ülkenin Bayraktar TB-2 insansız hava araçları, Rus yapımı askeri araçları en az dört farklı çatışmada (Ukrayna, Suriye, Libya ve Azerbaycan’ın Ermenistan ile olan ihtilafında) geri püskürtmeye yardımcı oldu. Bu yılın başlarında, Ukrayna ordusu Bayraktar TB-2 drone’larını Rusya’nın mobil hava savunma sistemlerine füze yağdırmak ve savaş gemilerini Karadeniz’de batırmak için kullandı. Ukraynalılar hava saldırılarını şarkılarla kutladı. TB-2, daha küçük devletlere daha güçlü rakiplere karşı avantaj elde etmek için düşük maliyetli bir yol sağladı.
Aynı zamanda, Altı Bayraktar TB-2 İHA’larından  oluşan bir filo ve onları çalıştırmak için gereken yer ekipmanı, ABD yapımı Reaper MQ-9 için yüz milyonlarca dolar yerine on milyonlarca dolara mal oluyor. TB-2, hava şartları izin verdiği sürece 300 km kadar uzaktan bir pilot tarafından çalıştırılarak 24 saat havada kalabiliyor. İHA’ların uzun menzilli kameraları ve radardan kaçınma yetenekleri, onları Rus yapımı hava savunmalarından kaçma konusunda usta kılıyor. Malsin’e konuşan Ankara merkezli insansız kara araçları üreten Elektroland Savunma’nın satış direktörü Mustafa Orakçı, “Bayraktar’ın başarısı bizim için büyük bir reklam oldu” dedi.
Elektroland’ın Ankara’da  bulunan deposunda, yakın zamanda yeni sahibi Bangladeş hükümetine gönderilmeyi bekleyen 10 araç sıraya girdi. Patlamamış mühimmat taşımak için tasarlanan makineler, Star Wars robotu R2-D2’ye benziyor, ancak engebeli arazi için bir çift dev arazi tekerleği var. Malsin’a göre sadece 50 çalışanı olan Elektroland, son 15 yılda devlet desteğiyle geliştiği için Türkiye’nin silah endüstrisinin yegane bir örneğini oluşturuyor.
Öte yandan, Türkiye’nin silah satışları, ülkenin değişen dış ilişkilerini yansıtmaya başladı. Malsin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıldan bu yana, bölgede nüfuz için ilan edilmemiş bir Soğuk Savaşla yıllarca savaştıktan sonra Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İsrail dahil olmak üzere Ortadoğu’daki rakipleriyle ilişkileri yeniden kurmaya çalışıyor.BAE ile ilişkilerde çözülme Sayın Demir ve üç Türk savunma şirketinin yetkililerine göre, özellikle Türk savunma sanayisi için umut verici olduğunu kanıtladı” yorumunda bulundu.Orakçı, Elektroland’ın 40 aracını BAE merkezli askeri teknoloji şirketi olan Calidus’a teslim etmek için bir sözleşme imzalamaya hazırlandığını söyledi. Konuya aşina olan kişilere göre, BAE yetkilileri ayrıca Türkiye’den insansız su üstü tekneleri satın almakla ilgilendiklerini ve potansiyel bir satın alma için bir özellik listesi gönderdiklerini belirttiler. Analistler, teknelerin Hürmüz Boğazı gibi çekişmeli sularda eskort ihtiyacı olan donanma gemileri için faydalı olabileceğini söyledi.
Malsin’ın yazısında kaleme aldığı diğer bir Türk savunma sanayii şirketi ise insansız tekneler geliştiren ve merkezi İstanbul’un Asya yakasında bulunan Yonca-Onuk JV oldu. En çok Katar, Mısır ve Gürcistan’a devriye botları satmasıyla tanınan şirket, insansız gemilerinin keşif ve silahlı görevleri donanma ve sahil güvenlik personeli için daha az riskle gerçekleştirmesini öngörüyor.Malsin, “Binanın arkasında, yükselen bir konteyner gemisinin yanında karanlık sularda sallanan, şirketin Sancar adlı insansız teknesinin bir prototipi bulunuyor” diye yazdı.Şirketin genel müdürü Yavuz Uras, Malsin’e  dizel motorla çalışan teknenin 40 saate kadar 10 knot hız yapabildiğini söyledi. Yavuz, “Strateji bu. Kendimizi kuruyoruz ve sonra başka ülkelere satıyoruz” dedi.
Malsin’in bildirdiğine göre, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali de Türk savunma sanayisinin bazı bölümlerinde patlamaya yol açtı.“Ankara’nın yaklaşık 160 km doğusundaki Anadolu uçaklarıyla küçük Yozgat kasabasında işçiler, Ukrayna ordusu için askeri sınıf koruyucu giysiler, dikiş ve paketleme vücut zırhı ve miğfer üreten Garanti Kompozit’in genişleyen kampüsünde vızır vızır çalışıyor” diyen Malsin, şirketin başkanı Hüseyin Yazar’ın, Şubat ayındaki Rus işgalinden kısa bir süre sonra Ukrayna’ya on binlerce zırh seti teslim ettiğini aktardı.Yazar, şirketin Rus işgalinin başlangıcından bu yana Ukrayna’ya 80 bin ile 100 bin set zırh gönderdiğini söyledi.Son olarak Yazar, savaşın başlamasına birkaç hafta kala, Ukraynalı yetkililerin şirketle temasa geçerek kaslı ve oldukça kısa boylu bir adam için “özel bir zırh seti” talep ettiğini söyledi. Birkaç hafta sonra, Yazar, Ukrayna’daki savaşla ilgili bir haberi izlerken, göğsünde zırh giyen gizemli müşteriyi gördüğünü aktardı:“Bu adam Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodomir  Zelenski idi. Gurur duydum” dedi.

Rega Medya & Haber

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz